Sessiz Bir Devrim: Türkiye’de Giderek Yaygınlaşan Şehir Bahçeciliği

AnasayfaYaşam

Sessiz Bir Devrim: Türkiye’de Giderek Yaygınlaşan Şehir Bahçeciliği

2025 yazı, Türkiye’nin büyük şehirlerinde doğayla yeniden bağ kurmanın en sade ve etkili yollarından biri haline gelen şehir bahçeciliğinin yükselişine sahne oluyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de apartman çatılarında, balkonlarda ya da sitelerin ortak alanlarında kurulan küçük sebze bahçeleri, hem ekonomik hem de ruhsal faydalarıyla dikkat çekiyor.

Pandemi döneminde evde vakit geçirme süresinin artmasıyla başlayan bu eğilim, artık bireysel bir uğraş olmaktan çıkıp kolektif bir yaşam pratiğine dönüşmüş durumda. Site yönetimleri, apartman sakinleriyle birlikte ortak “mini bostan” alanları kurarken; belediyeler de bu tür projelere fide, toprak ve danışmanlık desteği sunuyor.

Uzmanlara göre şehir bahçeciliği yalnızca taze ürün tüketimi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda stresle mücadelede ve çocukların doğa ile bağ kurmasında önemli rol oynuyor. Özellikle okul çağındaki çocukların domatesin, fesleğenin ya da çileğin topraktan çıkışına tanık olması; hem beslenme alışkanlıklarını hem de çevre duyarlılıklarını olumlu yönde etkiliyor.

Birçok kişi artık market sebzesi almak yerine kendi yetiştirdiği ürünleri tüketmenin hem güven verici hem de manevi açıdan tatmin edici olduğunu ifade ediyor. Özellikle ekonomik baskıların hissedildiği bu dönemde, küçük bir alanda bile birkaç saksı toprakla kendi salatasını çıkarabilmek pek çok kişi için hem bütçeye destek hem de başarı duygusu anlamına geliyor.

Sosyal medyada da bu trend hızla yayılıyor. “#BalkonBahçem” ve “#ŞehirdeTarım” gibi etiketler altında binlerce kişi kendi domates fidesini, biber hasadını ve yeni yetişen nanelerini gururla paylaşıyor. Hatta bazı mahallelerde küçük takas pazarları bile kurulmaya başlandı: bir kavanoz ev yapımı salçaya karşılık bir bağ taze roka.

Kent yaşamının betona boğulmuş yapısında, bu yeşil dokunuşlar hem umut hem de dayanışma taşıyor. Görünen o ki, şehir bahçeciliği sadece toprağa değil, aynı zamanda insanlar arasındaki bağlara da can veriyor.

YORUMLAR