Uzmanlardan uyarı: “Bilgi kirliliğiyle mücadelede eğitim en etkili silah”
Dünya genelinde son yıllarda artan aşı kararsızlığı, halk sağlığını tehdit eden en önemli sorunlardan biri haline geldi. Özellikle sosyal medya ve dijital platformlarda yayılan yanıltıcı bilgiler, insanların aşıya olan güvenini zedeliyor. Uzmanlar, bu sorunun üstesinden gelmek için sağlık okuryazarlığının artırılması gerektiğini vurguluyor.
Aşı Kararsızlığı Nedir?
Aşı kararsızlığı, bireylerin aşıya tamamen karşı olmamalarına rağmen aşı yaptırmak konusunda tereddüt etmeleri ya da süreci ertelemeleri anlamına geliyor. Bu durum, bireysel bir karar gibi görünse de toplumsal bağışıklığın azalmasına ve salgın hastalıkların yeniden ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özkan, “Bir kişinin aşı yaptırmaması, sadece kendi sağlığını değil, çevresindeki risk grubundaki bireyleri de tehdit ediyor. Bu nedenle aşı kararsızlığı, bireysel değil toplumsal bir sorundur” diyor.
Bilgi Kirliliği Aşı Güvenini Zedeliyor
Yapılan araştırmalar, aşıyla ilgili olumsuz düşüncelerin büyük ölçüde yanlış ve eksik bilgilerden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Sosyal medya platformlarında hızla yayılan komplo teorileri, bilimsel dayanağı olmayan içerikler ve manipülatif videolar, özellikle genç ebeveynler üzerinde etkili olabiliyor.
Prof. Dr. Özkan, “Bilimsel olmayan kaynaklardan edinilen bilgiler, kafa karışıklığı yaratıyor. İnsanlar neye inanacaklarını bilemez hale geliyor. Bu da aşı kararsızlığını körüklüyor” ifadelerini kullandı.
Çözüm: Sağlık Okuryazarlığı
Aşıya dair yanlış bilgilerin önüne geçmenin en etkili yolu ise sağlık okuryazarlığını artırmak. Sağlık okuryazarlığı, bireylerin sağlıkla ilgili bilgileri anlama, değerlendirme ve uygulama yetisini ifade ediyor.
Sağlık İletişimi Uzmanı Doç. Dr. Elif Yıldız, konuyla ilgili şunları söylüyor:
“İnsanlar eğer doğru bilgiye ulaşmayı, bilgiyi eleştirel bir gözle değerlendirmeyi öğrenirse, yanıltıcı içeriklerin etkisinde kalmaz. Sağlık okuryazarlığı yüksek bireyler, kararlarını bilimsel verilere dayandırır.”
Eğitim Şart, Dil Sadeleşmeli
Uzmanlara göre, sağlık otoriteleri ve hekimler toplumla etkili ve sade bir iletişim kurmalı. Karmaşık tıbbi terimlerin yerine halkın anlayabileceği bir dil kullanılmalı. Aynı zamanda okullarda sağlık okuryazarlığı derslerinin yaygınlaştırılması, özellikle genç nesillerin doğru bilgiyle donatılması açısından büyük önem taşıyor.
Ayrıca dijital platformlarda sağlık çalışanlarının daha aktif rol alması gerektiği de vurgulanıyor. Sosyal medya içerik üreticileri ve sağlık profesyonelleri iş birliği yaparak güvenilir içerikler üretebilir ve bilgi kirliliğinin önüne geçebilir.
Sağlık Bakanlığı’ndan Yeni Adımlar Bekleniyor
Sağlık Bakanlığı, aşı farkındalığını artırmak adına çeşitli kampanyalar yürütüyor. Ancak uzmanlar, bu çabaların daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için dijital çağın dinamiklerine uygun şekilde planlanması gerektiğini savunuyor.
2025 yılı içinde, özellikle çocukluk çağı aşılarına yönelik yeni bir bilgilendirme seferberliği planlandığı da kulislerde konuşuluyor.
Sonuç: Güven, Bilgiyle İnşa Edilir
Aşı kararsızlığına karşı verilecek en güçlü yanıt, bilimsel bilgiye dayalı eğitim. Uzmanlar, toplumun bilgiye ulaşma ve değerlendirme becerisini geliştirmeden bu sorunun çözülemeyeceğini vurguluyor.
Prof. Dr. Mehmet Özkan’ın sözleriyle özetlemek gerekirse:
“Aşıdan korkmak değil, bilgiye kayıtsız kalmak tehlikelidir. Toplumun bağışıklığı, güvenilir bilgiyle başlar.”
YORUMLAR